Onlar üç kişiydiler
Bir an olsun ayrılmaz yapışık üçüzdüler
Athos Porthos Aramis gibi
Kaderin birleştirdiği seçilmiş kişiydiler
Tarihin omuzlarına yüklediği yük gereği
Söz verdiler gelecekle ilgili
Bütün maceralardan üçü birlikte kurtulacaktı
Hem de hiç bekletmeden biri diğerini
Sonunda verdikleri sözün vücut bulduğu gün geldi
Aşılmaz bir köprüden geçtiler önce
En uzunları yattı yere
Üçü birleşip tamamladılar birbirlerini köprü niyetine
İkinci zorluk aşılmaz dereydi
Kara kara düşünme zamanıydı şimdi
En güçlüleri sırtlandı hepsini
Yüzerek cengaverce geçti dereyi
Son basamak kalmıştı geriye
Verilen sözün yerine getirilmesine
Karşılarında ne bir dağ, ne bir dere ne de bir köprü vardı şimdi
Ölene dek verdikleri sözün tek öznesi eceldi karşılarındaki
Tek bir şartı vardı bu üçlüyü kendisine konuk etmemek için
Feda edeceklerdi içlerinden birini
Uzun olan istemedi ölmeyi
Köprüyü oluşturmaya ilk yardım eden olmaktı gerekçesi
Dereyi geçen de kaçırdı bakışlarını
Yüzerek geçirmişti diğerlerini
Haketmiyordu ecelin soğuk nefesini
O da bir iki adım geriledi
Geriye kaldı en güçsüzleri
Çaresizce ecele doğru ittirildi
"Biz de gecikmeyeceğiz arkandan gelmekte korkma" dediler
Verilen son sözleri oldu bu üçüz silahşörlerin
50 yıl gecikmeyle gerçekleşeceğini bimedikleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder