24 Temmuz 2012 Salı

Türküm, Doğruyum

Türk milleti sever ajitasyonu, ağlamayı, ağlatmayı, üzülmeyi. Kolay duygulanır Türk insanı, kolay kaptırır kendini. Hoşgörülüdür bizim milletimiz, misafirperverdir, toleranslıdır. O kadar misafirperverdir ki turist gördü mü yardım etmek ister hemen. Turist eğer kadın ve güzelse, (hatta güzel olmasına bile gerek yoktur bazen kadın olması yeterlidir) onların sıcakkanlılık diye tabir ettiği asılma yoluna gider vakit kaybetmeden. O kadar misafirperverdir ki Türk insanı, taksisine aldığı yabancıyı on saat turlatır kısa günün kârı diye. Saygılıdır Türk insanı. Anasına bacısına küfür ettirmez ama yolda gördüğü başkalarının ana bacılarına da laf atmaktan kendini esirgemez. Namusludur Türk insanı. Ahlakının peşinden gider her yerde. Tecavüzü haklı çıkarıp, kadını suçlayacak kadar ahlaklıdır hem de.. Yardımseverdir, yolda bir kaza gördü mü, dayak yiyeni, gaspa uğrayanı fark etti mi kayıtsız kalamaz akbaba gibi üşüşür tepesine izler öyle. Sadece izler ama... Öyle kayıtsız kalamaz ki, iş işten geçene kadar bakar, hafızasına kazır bu seyirlik olayı. Anlatacak bir anısı olmuştur işte. Taşıyla toprağıyla övündüğü ülkesini kirletmekten, oraya buraya eline geçen her çöpü atmaktan çekinmez. Delikanlıdır Türkler.. Karısını kızını döver ama başkasına dövdürtmez, ailesine laf getirtmez. Bütün Türk insanları böyle değildir elbette. Ancak keşke o muazzam özelliklere yakışan insanlar, türklüğüyle övünüp Türk geçinenlere üstün gelse...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder