10 Ekim 2012 Çarşamba

Bir Var Bir Yok

Hiç durmadan yürüyorum hızlı adımlarla. Ne fazla yavaş ne de gereğinden hızlı. Ara ara koşuyorum, ensemde soğuyor terler. Düşünüyorum, mütemadiyen düşünüyorum.  Eskileri seviyorum, büyük bir özlemle anıyorum. Antikanın ruhu sarıyor beni. Ne hissedilmeyecek kadar az ne de boğucu fazlalıkta. Az biraz tam kararında. Zaman zaman kendimi tekrar ediyorum biliyorum ama elden ne gelir?

Düşünüyorum mütemadiyen. Lakin düşünsem de cevabı bulamıyorum. Demek ki yeterli düşünemiyorum. Bazen değişmek istiyorum. Kabuğumdan hoşnut değilim. İçimdekileri açığa vurmaya, herkese tanıtmaya ihtiyacım var. Sonra vazgeçiyorum, sadece kendime saklıyorum. Onlar bana özel. Her şey bana özel olsun istiyorum. Kıskanıyorum, hırslanıyorum, pısıyorum, tırsıyorum, normale dönüyorum. Tozutuyorum, normale dönüyorum, dengemi buluyorum. Yola devam! 

Karşıma çıkan engelleri görmezden gelip halı altına süpürüyorum sadece. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın! Ufak taşlara kendileri kadar küçük tekmecikler atıyorum. Yeni yeni kelimeler üretiyorum, yeni bir dil çıkarıyorum. O dili sadece ben biliyorum ve ben konuşuyorum. Önceleri zevkli. Tarifi olmayan bir haz sadece bana özel bir şeyin bulunması. Sonradan sıkılıyorum, darlanıyorum, boğuluyorum ,nefes alamıyorum. Çaresizim, dertliyim, çözümsüzüm. Ben bir problemim ve cevap anahtarında bile yok benim cevabım. Çözümsüzüm. 

Giderek daha da tıkanıyorum. Vücudumu taşıyamıyorum daha fazla, kendimi bırakıyorum. Dizlerim kıvrılıyor yere düşüyorum yüzükoyun. Yerdeki tozları, karıncaları seyrediyorum. "Bize katıl." diyorlar "Değişiklik olur." Onlara hak veriyorum, peşlerine takılıyorum. Sadece; ben değil de leşim eşlik ediyor onlara. Ve işte tam burada son buluyorum. Ben buyum ve şimdi gidiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder