25 Nisan 2013 Perşembe

Uyumak

Uykuyu neden bu kadar seviyoruz?

Uyku bir kaçış biçimidir. Geçici koma halidir. Uyurken dinleniriz, unuturuz, rahatlarız, hayallerimiz gerçeklik kazanır rüyalarda.

Uyku bir çeşit Nirvana'ya eriştir benim gözümde. Vücudumuzdaki her kasın ve kemiğin kendini bırakması ve gevşemesidir. Rahatlamanın en emeksiz ve güzel olanıdır. Havuz yatağında akşamüstü esintisidir uyku. Kuş cıvıltılarının altında, yeşilliklerin arasındaki hamaktır. En kötünün bile saf halidir uyku.

Uyurken herkes masumdur, herkes doğaldır. En temel ihtiyaçlardan biridir uyku. Dinginliğin yapı taşıdır, huzurdur, korkusuzluktur, rahatça kendini bırakabilmektir. Koşulsuz şartsız güvenebilinecek bir şeydir. Kaçmak gerekmez, saklanmak gerekmez, efor harcamak ya da çekinmek gerekmez. Uyku; yargılamadan açar kocaman, yumuşacık kollarını bize ve çıkarsızca sevip, şefkat gösterir kendine has bulutlarının üstünde.

Uyku teslim oluştur. Düşünmek, yorulmak zorunda olmadığımız bir havalanış şeklidir, her şeyin çaresidir. Sadece lafının geçmesiyle bile bizi kendine çağıran büyülü bir şeydir. Mümkün olsaydı uyku halinden hiç çıkmak istemeyeceğim zamanlar hiç de az değil. Uyku haz verir, sakinleştirir, serinletir. Adı bile yeterlidir: uyumak en güzel çaredir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder